31 Temmuz 2009 Cuma

Venedik üzerine...

Eski bir defterimi karıştırırken tesadüf eseri Venedik ile ilgili izlenimlerimi yazdığım bir sayfayı gördüm. Tam da Eda'nın gezisinin üzerine ben de o zaman yazdığım birkaç cümleyi paylaşayım. 2004'te gitmiştim. Aynen günlük diliyle geçiriyorum.


Venedik harika bir şehir.
StMarco meydanı çok görkemli. En az bin tane güvercin var. Avrupa'nın salonu deniyormuş bu meydana. Müzik dinleniyor cafelerde. Kuyruklu piyanolar dışarda. Atmosfer etkileyici.
Çok çok dar sokaklar var. Evlerin koridorları kadar dar resmen.
Her tarafta cam eşyalar ve maskeler var.
Venedikte maskelerin kullanıldığı dönemde aşırı uçlara gitmiş halk, kaldırmışlar. Bunu düşünmek lazım.. Çok ilginç. Maske takıp herşeyi yapıyorlar gibi.. nasıl olsa kimse seni bilmiyor..
Yemek güzeldi, deniz mahsullü makarna, kum midyesi de karides de harikaydı..
Pin It

29 Temmuz 2009 Çarşamba

ALTINOVA


Altınova hakkında neler söylenebilir?

Çok güzel bir kasaba olduğunu söyleyemem ama pazarından kesinlikle bahsedebilirim! :) Bildiğimiz meyve sebze pazarı. Yaşlı ama çok dinç oldukları her hallerinden belli olan kadınların, erkeklerin, tarlalarından ekinlerini toplayıp gelip pazarda sattığı bir pazar. Çoğunlukla da kadınlar satıyor evet. Tipik bir Anadolu pazarı yani. Herşey çok taze, herşey çok ucuz. Köylerdeki genç kızlar en güzel kıyafetlerini giyip pazara gelmişler. Ama hepsinde de aynı kıyafetin başka başka renkleri var. :) Keşke fotoğraflayabilseydim, gerçekten çok özgündü. Parıl parıl kumaşlar orada modaymış herhalde, hepsinde değişik renklerde aynı kumaştan pantolonlar ve bluzlar vardı. Pazar yeri onlar için süslenip gezilmeye çıkılacak bir mekanmış. Her hafta böyle olurmuş. İnsanlara bakmaktan meyve sebzeleri görmedim bile :) Kalabalıklığıyla, gürültüsüyle, dejenere olmamış tam bir köy pazarıydı.

Altınova ayrıca hafif hafif esen rüzgarı sayesinde insanın sıcaktan hiç bunalmadığı bir yer, bir de güneşin batışı çok güzel oluyor...
Pin It

28 Temmuz 2009 Salı

Doğal Kireç Çözücü

Çaydanlıktaki korkunç kireç lekelerinden kurtulmanın çok kolay bir yolunu buldum:
Çaydanlığın içini 1-1 ölçüyle sirke ve su karışımı ile doldurun. Sirkeli suyu çaydanlığın içinde 1 saat bekletin. Ardından suyu kaynatın ve dökün. Bütün kireç, suyla birlikte dökülüyor. Eğer hala direnen kireç parçaları kaldıysa, nemli bir bezi karbonata batırın ve kireçli yerleri ovun. İşiniz bittikten sonra, çaydanlığı bolca durulayın. Hatta bir kere tamamen doldurup, su kaynatıp, dökün.
İşte hem kolay, hem ucuz, hem de en önemlisi doğal bir kireç temizleme yöntemi.
(hafiftarif.com'dan)
Pin It

İtalya - Venedik

İtalya ya gitmeden önce yaptığımız araştırmada turları bir kenara itip, kendimiz gitmeye karar verdik.. İlk durak Venedikti.

Venedik Marco Polo havaalanı oldukça küçük bir havaalanı. Bilmediğiniz bir ülkeye gittiğinizde varmak istediğiniz türden. Ana karada yer alıyor. Venedik su üzerine inşa edilmiş parça parça bir ada gibi. Ana kara ile arasında tren ve karayolu bağlantısı var.

Havaalanından önce 2 günlük sınırsız ulaşım için Venedik pass aldık. (Kişi başı 28 euro). Bu pass ile Venedik içindeki vaporetto lara ve otobüslere sınırsız binebiliyorsunuz.
Bir de bizi denizden Venedik e götürecek olan tekne için bilet aldık. (Kişi başı 13 euro) Alilaguna diye bir işletmeye ait olan bu teknelerle Venedik'e yaklaşık 20dk da gitmek mümkün. Sınırsız Venedik pass ne yazıkki bu tekne ile ulaşımı karşılamıyor. Ama deniz yoluyla Venedik'e geçmek yerine otobüsle pass inizi kullanarak da Venedik'e gidebilirsiniz. Yol otobüsle biraz daha uzun sürüyor.
Ayrıca 2 gün sonrası için araba kiralama rezervasyonu yaptırdık. Daha doğrusu yaptırdığımızı sandık ki daha sonra rezervasyonumuzun yapılmadığını öğrenecektik.

Otelimiz teknenin rotasındaki 3. durak olduğu için kanala girdikten kısa bir süre sonra indik.
İlk izlenim:
şaşkınlık
su su bol bol su :)
daracık renkli evler
suya inen merdivenler
köprüler
ve italyanca :)
Otelimiz bizi memnun etti. Yeri güzeldi, temiz ve ferahtı. Linkini daha sonra vericem.

Biz pek müzelerden hoşlanmadığımız için Venedik te müzeye gitmedik. Daracık sokaklarda dolaştık, köprülerden geçtik. San Marco meydanında yürüdük. Makarna, brushetta ve pizza yedik.. Şarap içtik. Şeftali likörü içtik. Maske dükkanlarında gezdik. Bol bol fotoğraf çektik.
Venedik çok etkileyici ve şaşırtıcı bir yer. Şehir, MS 400 lü yıllarda denize çakılmış kazıkların üzerine yapılmış. E tabi zamanla batıyormuş. O yüzden suya inen merdivenler var. ;)

2 gün bize Venedik için yeterli geldi. Belki daha zaman olsa çevre adalara gidilebilir. Venedik, Floransa ve Roma'ya göre en pahalı şehir. Market bulabiliyorsanız gidip su almanızı tavsiye ederim, çünkü su fiyatları şehirde çok çeşitli olabiliyor :).

Araba kiralama konusuna gelince... Biraz sıkıntılı oldu. İnternetten daha önce kiralamadığımız için havaalanında rezervasyon yaptırmak istedik. Arabayı Venedikten alacak Romaya bırakacaktık. Yaptırdık sandık. Ertesi gün Venedikteki EuropeCar ofisine gittiğimizde bize rezervasyonumuzun hatalı olduğunu söylediler. Tekrar rezervasyon yaptırdık. Son gün çantalarımızı da alıp EuropeCar dan arabayı almaya gittiğimizde rezervasyonumuzun olmadığını söylediler. (Tekrar !!!) Biz de biraz bağırıştan sonra otobüsle havaalanına gittik ve bu sefer AutoEurope tan kiraladık. AutoEurope'tan Venedik-Roma, basic insurance, Fiat Panda'yı 3 gün için 185 Euro ya kiraladık. (Not: Arabayı Roma da bir gün önce akşam Autoeurope otoparkına bıraktık. Türkiyeye döndüğümüzde 50 Euro ekstra çektiklerini farkettik. Yazışmalarımızda arabayı Roma'da bıraktığımız için fiyatın arttığını söylediler. Halbuki biz arabayı kiralarken bu şekilde kiralamıştık. Sonuç olarak biraz kazıklandık :) ama napalım olacak o kadar.... )
Pin It

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Dünyanın En İyi Besinleri

Dünyaca tanınmış ekonomi dergisi Forbes, dünyanın en iyi besinleri listesini yayınladı.
Dünyanın değişik bölgelerindeki insanların değişik gıdalar tükettiklerini hatırlatan dergi, "Ama bütün insanlar için faydalı olan besinler de var" ifadesini kullandı.Yapılan listede dünyada her kültür ve coğrafyada yararlı olduğu belirilen "evrensel" besinler şöyle sıralandı:
1. Dutsu meyveler (dut, çilek, böğürtlen vb.)
Dutsu meyveler tatlı olmalarına rağmen düşük şeker oranlarıyla vücuda çok yararlılar. Kalori açısından düşükler. Hafızayı güçlendirip kansere karşı da birebirler.
2. Baklagiller (Fasulye, nohut, mercimek vb.)
Baklagiller ise lifli yapılarından dolayı diyet için çok faydalı. İnsanlara tokluk hissi verip fazla yemekten alıkoyuyor.
3. Taze süt ve süt ürünleri
Taze süt ve süt ürünleri ise protein sayesinde sağlık deposu işlevi görüyor. Kemikler, cildin tazelenmesi ve kansere karşı hücrelerin güçlenmesi açısından çok yararlı.
4. Sadece ot yiyerek beslenen hayvanların eti.
Kötü şöhretine rağmen etin ihmal edilmemesi gerekiyor. Etin içinde yer alan fosfor, demir ve bakır, A, D vitaminleriyle B vitamini bileşikleri beden için olmazsa olmaz besinler.
5. Kabuklu meyveler (fındık, ceviz vb.)
Kabuklu meyveler özelikle kalp sorunları çekenler için birebir. Kalp hastalıkları riskini düşürürler. Kolesterolü düşürmek için faydalılar.

Her kategorinin sağlık açısından en önemli özelliği ise şöyle sıralandı: Bu listenin dışında elma , yeşil çay, soğan, sarımsak ve her türlü yeşil sebze de tüketilmesi gereken faydalı besinler olarak sıralandı.
(Zaman gazetesi)
Pin It

Hızlı kalori yakmak için

Aşağıdaki yazıyı Zaman gazetesinde okudum, hoşuma gitti. Zor şeyler söylemiyor ama kararlı olmak lazım.

Hızlı kalori yakmak için Neler yapılmalı?
1. Çalışmalar, spordan sonra yeşil çay içmenin yağ oksidasyonunu artırdığını, insülin hassasiyetini ve glukoz toleransını iyileştirerek şeker hastalığı oluşumunu engellediğini ve kalori yakımını hızlandırarak kilo vermede yardımcı olduğunu gösterdi.
2. Araştırmalar, C vitamininin de yağları yakmada faydalı olduğunu gösteriyor. Vücudun günlük C vitamini ihtiyacı en az 75 miligramdır. 1,5 greyfurtta ise sadece 44 mg C vitamini bulunuyor. C vitamini bakımından zengin olan meyvelerin çoğu, aynı zamanda yağları yakmada faydalı olan lif de içeriyor.
3. Kas geliştirme, metabolizmayı desteklemenin mükemmel bir yoludur. Ve daha fazla kasa sahip insanlar, daha fazla kalori yakıyor.
4. Stres, kas kaybını artırıyor ve metabolizmayı yavaşlatıyor. Bu nedenle, tansiyonun arttığı durumlarda stresi azaltmak için spor yapabilirsiniz.
5. Dışarı çıkın. Çalışmalar, D vitamininin kilo vermede etkisi olduğunu kanıtladı. Bu nedenle, dışarı çıkıp biraz güneşlenin. Ancak, güneşten yeterince korunduğunuza emin olun.
6. Su içmek, metabolizmayı yavaşlatan dehidrasyonu önlüyor. Vücudu su kaybeden insanlar, açlıkla ile susuzluğu karıştırıyor ve gereksiz kalorilerden dolayı zararlı çıkıyor.
7. Gülümseyin. Bir fıkra anlatın. Kahkaha atmak, metabolizmanızı hızlandırır ve en az 10 kalori yakmanızı sağlar.
8. Yemek aralarında yenilen küçük atıştırmalıklar, yemek saatinde aşırı yemenizi önler. Ancak, atıştırmalıklarınızın sağlıklı olmasına dikkat etmelisiniz.
9. Gezin. Herhangi bir spor kulubüne üye olmasanız bile, günlük rutin içinde kalorilerinizden kurtulabilirsiniz. Ofiste oturarak çalışıyorsanız, asansör yerine merdivenleri kullanın. Merdiven tırmanma, diğer aktivitelerden yaklaşık 2 kat daha fazla kalori yakar. Eğer tüm gün oturuyorsanız, ayağa kalkın ve çevrede biraz gezin.
Pin It

21 Temmuz 2009 Salı

Tatil Dönüşü

Tatildeki güzel anılarımızdan bazıları;
Yolda gayet uyumlu ve sakin olan Can bey, Altınova'ya vardığımızda denizi ve sahili gördüğünde birden canlanıp hareketleniverdi :) Sahildeki zamanları iki kovayı her iki eline alıp deniz kenarından su doldurup oturduğumuz yere getirip iki saniye içinde boşaltıp, tekrar deniz kenarına doğru yürümekle geçti. Dolu kovalarla geldi boş kovalarla gitti :)) Kova doldurup boşaltmalar yaklaşık 50 kez tekrarlandıktan sonra babasının değişik kum oyunları varyasyonlarını izlemeye başlıyordu. Denizden çıktığında soğuk suyla duş alıp üşümesin diye ona özel evden taşınan ılık sular (babanesinin buluşu) ile duş aldı. :))
En sevdiği şey evlerin bahçelerindeki sulama hortumlarıya oynamak olan minik oğlan, içinde suyun olduğu her türlü aktivitenin içinde olacağının sinyallerini verdi bize tatilde.
Deniz kenarında çok mutlu ve neşeliydi her çocuk gibi.
Tek bir tatsız anımız; evde yaşanan küçük bir kaza.. alnında küçük bir yarık.. tek dikiş atılabilirdi, atılmadı.. bakalım iz kalacak mı?
İkinci tatilimiz bir ay sonra, dönüşteki çamaşır yıkama, bavul kaldırma yorgunluğuna rağmen iple çekiyorum :)
Pin It

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Deniz-Çocuk-Tatil!

Ben de tatile gidiyorum!
18 aylık bir oğlanla nasıl 11 saat yol gideceğimizi düşünüyorum.
Geçen sene gündüzleri iki kez uyuyordu daha rahat gitmiştik, bu sefer daha az uyuyacak.
Bavul hazırlamak ayrı bir olay. Eskiden yarım saatte hazırlardım, şimdi 3 gün önceden başlıyorum hazırlamaya. Elimdeki listelerle birlikte. :)
Topu topu bir hafta yokuz ama sanki bir aylığına gidiyormuşuz kadar çok eşya götürmek zorundayız! Can'ın arabası, bezleri, her ihtimale karşı ilk yardım seti, kreminden şapkasına kadar her türlü aksesuar, deniz botu, kovası küreği bööyle uzuyor listemiz :) O'nun kumda oynamayı nasıl seveceğini nasıl çıldıracağını şimdiden tahmin edebiliyorum, bu herşeye değiyor :))
Şahsen kendimin ise dinlenebileceğini hiç düşünemiyorum, beklemiyorum da. Bu da böyle bir tatil olsun bakalım :) Deniz havasının keyfini çıkarmaya çalışacağım. Oğlumun kumu gördüğünde ilk defa nasıl heyecanlanacağını izlemeyi iple çekiyorum!
Pin It