27 Ocak 2010 Çarşamba

29.Kural

Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayırımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatına hakimsin ne de hayat karşısında çaresizsin.
Pin It

25 Ocak 2010 Pazartesi

19.Kural

Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.
Pin It

23 Ocak 2010 Cumartesi

Tebriz'li Şems'den..

40 Kural adı altında bir yazı aldım, Şems'in hayatın temel kuralları olarak aktardığı evrensel olan ifadeleri içeriyor.
Her gün bir tanesini burada yazacağım, her biri bence olağanüstü mesajlar...

1.Kural

Yaratanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet, Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
 
(...)
Pin It

14 Ocak 2010 Perşembe

Alışveriş

Markafoni ve Limango özel alışveriş siteleri. Çeşitli markalardan belli sayı ve çeşitlilikte ürünü satışa sunuyorlar. Ürün fiyatları mağazadaki fiyatlarına göre daha uygun. Belli bir marka satışa sunulduğunda satışın bitiş süresi de oluyor. Sürekli satış halinde olmaması, ürünlerden az sayıda olması da alışverişi cazip kılmaya yönelik bir yaklaşım.

Bu sitelere üye olup alışveriş yapmak için birisi tarafından davet edilmek ya da üye olan birini referans göstermek gerekiyor.

Referans arayanlar için email adresim turan_eda [at] yahoo.com

Pin It

7 Ocak 2010 Perşembe

AVATAR

Bu film hakkında yorum yazmak istiyorum ama söyleyeceğim her sözün eksik kalacağını biliyorum! Anlatamam ki bu filmi ben, kelimelere nasıl dökülebilir ki böyle bir duygu?

Ebru'ya filmin coşkusuyla yazdığım mesajdan alıntılar yaptım aşağıda, bu filmi görmediyseniz mutlaka gitmelisiniz!

Hayatımda gördüğüm en güzel filmlerden biri! Sebebi 3 boyutlu olması değil.. evet 3 boyutlu seğretmek çok daha etkileyici olmasına yardım ediyor fakat olay daha başka!

Bir masal dünyası, bir rüyadasın sanki Pandora'da.. Muhteşem bir gezegen. Üzerinde yaşayanlar -na'vi halkı- bir ormanın içinde, doğanın en içlerine kadar değdiği, en içlerine kadar girebildiği bir doğallıkta yaşıyorlar.. hiçbir mekanik şey yok, herşey o kadar doğal ve kendilerine ait ki.. bizim dünyamız onlarınkinin yanında o kadar renksiz ki!!! o kadar renksiz o kadar gri ki!!!!

Öyle muhteşem bir şekilde anlatılmış ki oradaki yaşam.. çok çok çok büyük ulu bir ağacın dev yapraklarında yatıp uyuyorlar, bir hayvanı avladıklarında evrene ve ona bu yardım için teşekkür ediyorlar, keşke orada yaşasaydım diyorsun.. 3D seni olayın içine sokup daha gerçek hissetmeni sağlıyor. O ormanın renkleri muhteşem tek kelimeyle olağanüstü..

hiçbir teknolojileri yok, ellerinde ok ve yay tek silahları, ama o kadar ruhsal o kadar birbirlerine bağlı o kadar sade o kadar doğal bir hayatları var ki...

prototip olarak ben ilk defa başka bir gezegenin varlığı olarak filmcilerin yaptığı bu prototipi çok çok beğendim.. abuk sabuk iğrenç alien tiplerini hiç sevmezdim.. bu gerçekten başka bir gezegen varlığı gibi, bizden çok uzunlar, kuyrukları var, gözleri çok kocaman kulakları çok kocaman ve yeşiller ama ben çok sevdim :)))

Beğenmeyenler olabilir elbette, bu biraz da hayata bakış açısıyla ilgili, benim hayal gücümü, yaratıcılığımı çok besleyen, aynı doğrultuda bir film olduğu için çok büyük keyifle izledim :)



Pin It